Okuyacak Kur’an bulamıyorlar

Bursa’nın İnegöl ilçesindeki hayırseverlerin katkıları ile Orta Afrika ülkesi Mali’ye imam hatip lisesi, sağlık ocağı ve cami yaptırılıyor. İnşaatı tamamlanan ve açılışa hazırlanan lise ve camide okunacak Kur’an-ı kerim bulunamıyor.

Mali’de yoksulluktan dolayı sürekli Hıristiyanlaştırılan milyonlarca Müslüman var. Adı Muhammed olan papazlar, Ayşe olan rahibeler var. Defter bulamadığı için tahta parçasına kireçle yazıp hafızlık çalışan Afrikalı çocuklar, okumak için mushaf bekliyor.

İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı yaptığı açıklamada, “Açılışını yapacağımız imam hatip lisesinde ve camide okunacak Kur’an-ı kerim yok. Bağışlayacağınız her bir Kur’an-ı Kerim ile çocuklarımızın mukaddes kitabımızı daha kolay öğrenmelerine vesile olabilirsiniz. 23 TL bağışta bulunarak bir çocuğun Kur’an-ı kerimi ezberlemesine yardımcı olabilirsiniz. Afrikalı Müslümanlar Kuran’ı öğrenirken çeşitli imkansızlıklarla mücadele ediyor. Başta okul, cami ve medreselere dağıtılmak üzere 1 Kur’an hediye ederek kalıcı bir yardımda bulunabilirsiniz. Araç-gereç eksikliğinden dolayı insanlar yazılı yerine sözlü anlatımla eğitim alıyorl. Ayet-i kerimeler luh adı verilen tahtalara yazılıyor. Bu levhalar Afrika’da eğitim alanında yaşanan imkansızlıklardan bir tanesi. Her öğrencinin ezber yapacağı bir Kur’an’ı kerimi olmadığı için bu sistem halk tarafından geliştirilmiş. Afrika kıtasında çocuklar okuma yazmayı ve temel dinî bilgileri imkansızlıklar sebebiyle çok zor şartlarda öğrenmek zorunda kalıyor. Sömürgeci devletler Müslüman Afrika halklarını eğitim yolunda çok geri bırakmış. Müslüman Afrika halkı medrese eğitimine büyük önem veriyor. Medreseler genellikle çeşitli zorlukların bir gelenek olarak şekillendirdiği şifahi eğitim sistemini uygulamakta. Hiçbir defter veya kalem kullanmaksızın, sadece öğretmenin söylemesi, çocukların da tekrarlayarak öğrenmesi ve ezberlemesi yöntemine dayanan eğitim sistemi, Afrika’nın her ülkesinde imkansızlıklardan dolayı vazgeçilmez bir yöntemdir. Sömürgeciler kâğıt üzerinde o topraklardan çıkıp gitmiş olsalar da geride misyonerlerini bırakmışlardır. Afrika’da kol gezen misyonerler ve sözüm ona çekip giden sömürgeci devletler, eğitim sürecinde ilerlemeye çalışan, genelde Afrika devletlerinin, özelde Müslüman halkın yakasını bırakmamıştır. Afrika’da hızla yayılan Katolik okullar, bulundukları bölgelerin en iyi örneklerini teşkil edince, kimse de devlet okulu yapmaya lüzum görmemiştir. Ayrıca Avrupa devletleri tarafından Afrika’ya yapılan eğitim yardımları, sadece bu Katolik okullara aktarılmıştır. Anlaşılacağı üzere, uygulanmak istenen siyaset, ya çocukların okuyup Hristiyan olmalarına ya da okumayıp cahil kalmalarına yönelik uygulanmıştır. Hatta bazen öyle ileri gitmişler ki, çoğu Afrika ülkesinin tarihi kayıtları değiştirilip yerine bol Hristiyanlık kokan sahte bir tarih yazılmış ve okullarda da bu şekilde öğretilmiştir. Durum böyle olunca Müslüman halk, çocuklarını bu okullara göndermek yerine hâlen geleneksel eğitim sisteminin devam ettiği medreselere göndermeyi tercih etmiştir” diye konuştu.

İlhan Tatlı, “verilere göre 50 sene önce Afrika ve Asya’da Hıristiyanlar toplam nüfusun sadece yüzde 5’ini teşkil ediyordu. Şimdi ise bu oran yüzde 50’yi geçmiş vaziyettedir. Luh adı verilen tahta levhalar eğitim alanında yaşanan imkânsızlıkların nasıl aşıldığına çok güzel bir örnektir. Luh üzerine yazılan her bilgi ve ayet, ezberleninceye dek silinmeden bekletilir; ezber tamamlanınca levha silinir ve yeni dersler lavhaya yazılır. Her öğrencinin ezber yapacağı bir Kur’an-ı kerimi olmadığı için bu sistem halk tarafından geliştirilmiştir. Müslüman fakit çocuklar mecburen misyonerlerin eline düşüyor. İslamî şuurun yerleşmemiş olması ve fakirlik en önemli faktör. Sadece bu değil; çocuğunuzu bu okula göndermeniz hâlinde iş bulabiliyorsunuz, devlet dairelerinde adam yerine konuluyorsunuz. Durum böyle iken, İnegöl halkına sesleniyorum. Camilerde, okullarda ve evlerde çok değil sadece 23 lira bağışlayarak bir mushaf bağışlayabilirsiniz” dedi.

Başa dön tuşu